Evren bazen insanlara kötü yüzünü tahmin bile edilemeyecek şekillerde gösteriyor.
Bu 15 Aralık 2009 tarihinde Roxy önünde bayılayazan bendenizin hikayesidir.
Biliyorsunuz günler yoğun geçiyor. İş çıkışı bir yerlerde oturup sevilen bir insanla muhabbet etmek şart. Bu vesile ile yola çıktım bugün Suna Apartmanı'ndan.
Yeni tarz şapkası ile 20. yüzyılın ortalarında Amerika'da yaşayan o imrenilesi bayanlar gibi görünen, o inanılmaz şapkası ile bütün asaleti ile sokakta tini mini bir genç kız edasıyla yürüyen, nadide bir bayan olan Nadide ile Özsüt'de kahve içtikten sonra eve doğru yola koyuldum.
Sigaramı yaktım, Roxy'nin köşesini döndüm. "Amaaaaan Taaaannnnrııımmm!" diye bağırdım. Tam olarak bu şekilde bağırdım ama. Her harf yerli yerinde yani. O ne koku öyle!
Daha birkaç hafta önce 2012'yi izledim ya dedim kendi kendime "Ulan acaba Mayalar haksız mı? Bu koku mu getirecek lan yoksa Dünya'nın sonunu?". Öyle bir koku yani!
Araştırdım kokunun sebebini. Köşeye birisi bir çöp bırakmıştı. Var ya hani Koroplast'ın jumbo boylarından. Poşetin içinde neyin bu kokuya sebep olduğu için cevaplanamayacak bir soru olarak kalacak hep aklımda!
Ha birde hayat insanın gözünün önünden film şeridi gibi geçiyormuş gerçekten, onu da not alın köşeye kenara!
Sevgiler ve saygılar.
Oturan Göbek
🌱🌸 Poema Budista 🌺🌿
5 yıl önce