Son denetimler, çok şükür ilk ve tek vede son şehir dışı derken, pusulam beni Antep'ten Adana'ya doğru enteresan, Yüzüklerin Efendisi tadında bir otobüs yolculuğuna doğru sinsi bir şekilde sürükledi.
Antep'ten Adana'ya doğru otobüsle giderken uğramadan geçemeyeceğiniz bir yer var. Osmaniye! Çok yer gezdim, birçok hayat tecrübesi edindim, gerek verginin gerekse hayatın Üstad'ı konumuna geldim. Ama kullarım ben böyle bir yer görmedim hayatımda.
Osmaniye girişinde bir tren yolu var. Bariyerler indi otobüsler bekliyor. Karşı taraftan bir araba geldi. Trenin ışığı giderek yaklaşıyor. Herşeyi bırak tehlikeli bir ortam var ki, her tarafta ışıklar yanıyor, bariyerler indirilmiş be kardeşim. Yani hiç mi beyniniz yok? Yoksa herkesin mi idolü Devlet Bahçeli? Adamlar bariyerlerin arasından sıra sıra geçmeye başladı. Birincisi geçti, garipsedim. İkincisi geçti, yadırgadım. Üçüncüsü geçti, sinirlendim. Dördüncüsü arabanın içinde ailesi ile geçti, "Püh, Allah belanı versin, geberirsin inşallah pezevenk!"i yapıştırdım otobüsün ortasında. Ulan ailen var itoğlu it! Kendi sefil hayatına değer vermiyorsan bari onların hayatına değer ver.
Son zamanlarda fiziksel durumumda köklü değişiklikler meydana geliyor. Geceleri geç yatıyorum (minimum saat 2'de). Öğlen 12 dediği zaman, yeni doğmuş bir fil yavrusunun anne sütüne olan açlığı misali bir açlık bünyemi sarıyor, ve fakat bu açlıktan akşam saatlerinde eser yok. Ama bugün biraz farklıydı! Yolculuktan olsa gerek saat 8 gibi açlık bünyemi, yeni doğmuş iki fil yavrusunun anne sütüne olan açlığı misali sardı. Söz konusu saatde Adana'da pek bir opsiyonunuz yok. Kokoreç, şırdan, mumbar gibi bayanlara teklif dahi edilemeyecek yemekler ve kebap. Otele yakın olsun dedik, Kazancılar'ı seçtik.
Kazancılar'da alkol tüketim olduğunu biliyordum ama pavyon havasına bürünebileceğini hiç tahmin etmezdim. Çingenelerin müzik yaptığı her mekanın o havaya girebileceğini düşünmekteyim artık. Çapraz masamızda 3 tane güzel, 1 tane çok güzel toplam 4 kız vardı. Bu dört kızdan Ayşe parasının yarısı ile yüzde yüz portakal suyu, kalanın 3/8'i ile Schweppes limon almıştı. Geriye ne kadar parasının kaldığı hakkında en ufak bir fikrim olmamakla birlikte problemin geri kalanını nasıl tamamlayacağımı ve daha önemlisi böyle bir problemi neden buraya yazdığımı bilmiyorum.
Konuya odaklanmak gerekirse, o çok güzel kız var ya onun yanında hani kuru sıkı tabancayı mermi atana çevirirler ya işte onun gibi gorilden çevirme, suratına sıçılmaz bir adam vardı. Bizim kızlara da gösterdim çok güzel kızı, onlar da hayran kaldılar. Birkaç dakika sonra kızlarla birlikte klişeleşmiş hale gelen "O kızın o gorilin yanında işi ne?" sorusuna cevap arayan bir tartışma içinde buldum kendimi. Tartışmanın sonucu ise belliydi. Kızlar, dördü birden için söylüyorum, en kibar haliyle para karşılığı seks yapanlardandı.
Adana-İstanbul arası mesafenin 1.000 Km'nin üzerinde olduğu gibi, kültürel mesafede baya fazla ve bunu tamamen kadın-erkek muhabbetinde tarafların birbirlerine olan davranış şeklinden çıkardım. Misal;
İstanbul'da bu tarz ortamlara girebileceğiniz belirli yerler vardır, iş arkadaşlarımdan birisinin adlandırdığı şekliyle, pavyon! Oysa ki, biz Adana'nın baya bilindik bir kebaçısındaydık. Kültürel değişiklikler ile Adana'da normal bir kebaçı da bile pavyon havasını yakalamanız mümkün!
İstanbul'da erkekler yanlarında ki bayanlara genel olarak "normal" denilecek şekillerde yaklaşırken, Adana erkekleri bu duruma daha barbar bir yorum kazandırmışlar. Bir adam düşünün ki, yanındaki bayana "Lan oğlum kalksana hadi!" desin ve bir kadın düşünün ki, 1 saat oturduktan sonra bu lafı işitmesiyle birlikte sandalyeye(!) çıkıp oynamaya başlasın. Kültür farkından anlatmak istediğim tam olarak budur. İstanbul'da bu tarz ortamlara girse bile erkek tayfası daha bir kibar davranıyor bayanlara karşı. Yani ortamın gerçek anlamda hayat kadınlarıyla dolu olduğunu çok zor kestirirsiniz, eğer normal bir mekanda iseniz. Ama Adana'da bu çok kolay bir hal almış.
Bu konuyla ilgili söylemek istediklerim bu kadar!
Bunun dışında kebap güzel şey arkadaş! Antep'i Urfa'sı yalan! En iyi adres gerçekten Adana! Ama Antep'in diğer yöresel yemeklerine laf eden olursa, karşısında beni bulur.
Antep ile ilgili bir diğer tespitim ise, yemeklerin yanı sıra orada gelişmiş olan bir diğer olgu ise hizmet sektörü. Restorantı olsun, marketi olsun veya oteli olsun! Müşteri gerçekten veli nimet Antep'te. Ortalama diye gittiğiniz, ortalama bir hesap ödediğiniz yerlerde ileri derecede hizmet almak insanın birazcık şımarmasına neden oluyor! Hani olur ya kendinizi şımartmak istersiniz, bence Antep'e gidilip birkaç gün kalmak iyi bir seçenek olabilir. Üstelik Adıyaman, Urfa, Mardin gibi yakın illeri gezme imkanı da cabası.
Daha ne diyeyim ben size? Bilemedim valla.
Sevgiler ve saygılar.
Oturan Göbek
🌱🌸 Poema Budista 🌺🌿
5 yıl önce