Şaka lan şaka! Bunca zamandan sonra burada mesleki şakalarla böğrünüzü delmeyeceğim.
*Her taksicinin ilginç bir hayat hikayesi olduğunu anladım. İlginç bir hikaye olmasa da, anlatılacak birşeyleri mutlaka var! Yeter ki doğru soruyu sorun!
*Sürekli birşeylere açlık duymam sebebiyle ömrümün sonuna kadar karın tokluğuna çalışmayacağımı anladım. Çünkü o karın hiçbir zaman tok hissetmeyecek kendisini! O zaman çalışmak boşa!
*İşten sonra eve gelindiğinde hissedilen o rahatlamanın değerini anladım! Meğer ne kadar uzun zamandır hissetmemişim.
*İnsan hayallerinin baya bir ötesinde, hiperuzay seviyesinde içli köfte yiyebildiğimi ve her yediğim her içli köftenin bana bir öncekinden daha çok zevk vereceğini anladım.
*Herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda, herhangi bir olay veya kişiye saplanıp kalmanın anlamsızlığını anladım. Evet biraz geç anladım!
*Bir oturuşta 15 tantuni yiyebilen bendenizin, Mersin yemek sektörünün bel kemiği olduğumu anladım. Sanırım memlekete daha çok gitmeliyim!
*Canlı müziğin her türlüsünün, cansız olanından daha güzel olduğunu anladım. Mesela Hakkı Bulut'u canlı dinlemek, Dream Theater'ı kayıt olarak dinlemekten daha güzel. Bu olay sadece Nihat Doğan'da bir istisna özelliği taşıyor. Onu dinlemek hiç ama hiç caiz değil!
*Mesela sevdicekleri uzun süre görmediğin zaman kendini buzdolabından yeni çıkmış 1 haftalık lahana turşusu gibi hissettiğini anladım. Hani vardır ya onun böyle bir pamuk helvamsı yapısı, işte ondan bahsediyorum!
*Milli takım mantığını sevmediğimi anladım. Vardır ya hani "A Milli" basket-futbol takımları ve türevleri işte onlar! Haberlerde çıkıyor hep "A Milli bilmem ne takımı bilmem nerede maç yaptı!". E ben yokum ki o maçların yapıldığında nasıl A Milli takım bu?
*"-En uzun minibüs hattı hangisidir?
-Kartal Tibet!"
tarzı bokum şakaları beğendiğimi anladım!
Şimdilik bu kadar anladım!
Oturan Göbek