Bana sorsalar dünyanın en boş insanları kimlerdir diye derim ki; “İsviçreli bilim adamları!”
Yıllardır yumurtanın bir tarafını Colgate ile bir tarafını da normal diş macunu ile boyayıp durdular. Dişler yine çürüdü yine çürüdü. Zaten yumurtayı sevmem. Bana ne bir yanı çürümüş diğer yanı çürümemiş. Bu kadar faydasız olabilir mi lan bir insan grubu? Bireysel faydasızlığı anlarım ama grup faydasızlığı da ne demek oluyor? Üzüm sevenler derneği, lan X-files kulübü bile daha faydalı gözümde.
Şu küçük ve basit dünyamın bu kadar sorunu var iken neden gereksiz şeyler araştırılır anlamıyorum.
Sigara böreğidir, yok efendim sarmadır, içli köftedir! Bunun gibi içli yemekleri yapanlar sona geldiğinde ya içi yetiştirmek yada dışarıdaki malzemeyi yetiştirmek için bir strese giriyorlar ya, işte onu incelesin İsviçreli bilim adamları.
Yine dolmaya iç hazırlanırken ki, sarımsak mı soğan mı paradoksunu yaşayan annelerimizin dertleri de bu grupta irdelenebilir.
Balıkçıların küçük balıkları temizlememelerine ne demeli peki? Alt psikoloji yok mu diyorsun burada bana? İnceleyen nerede? Kimse yok tabii, yazmasam söylemesem kimsenin aklına da gelmeyecek.
Bunca yıldır kendi ütümü yaparım, birçok ütü yapan başka insana da tanık oldum. Hatırı sayılır miktarda ütü gördüm ama su damlatmayan bir ütü ben bugüne kadar görmedim arkadaş. Çözüm nerede? Yıllardır bırak çözümü düşünülmemiş bile.
Çuvalla parayı, o bembeyaz önlükleri neden verirler bu adamlara anlamıyorum.
Yıllardır ay sonunda üstelik pazar günü tam yemek pişerken biten tüp, pazara çıkıldığında listeden unutulan o tek ama tekrar pazara gitmeyi gerektiren malzeme, biten televizyon kumandasının yerini dolduracak yedek pilin hiçbir zaman bulunmadığı evler! Bunlar benim değil, İsviçreli bilim adamlarının çözemediği sorunlar.
Hoş dile getirmek yerine çözüm önerisi sunsak burada, yine dinlenmeyeceğiz. Bunu da türk halkının ithal mal merakına yoruyorum. Lakin İstanbul trafiğine kesin çözüm önerim olan zeplin uygulamasını ciddiye almayanlar tam tamına aynı kesimdir.
Ondan sonra "Vay efendim Türkiye'de beyin göçü!".
Trafik diyince aklıma taksiciler geldi. O kısa mesafede, yağmurlu havada kimseyi almayan sonra iş yok diye her bineni dolandırmaya çalışan it sürüsünü düşündüm de, birileri artık açılıştan gelen havadan para yüzünden kısa mesafelerde de kar ediyor oluşlarını bu adamlara anlatmalı. Bir mesleğin %90’ı mal olabilir mi lan?
Haydi öptüm.
A.A.