skip to main | skip to sidebar

İlmi İle Amil Kişi

  • Entries (RSS)
  • Comments (RSS)
  • Home
  • Posts RSS
  • Comments RSS
  • Edit

Salı, Eylül 28

İsviçreli Bilim Adamları

Gönderen İlmi İle Amil Kişi zaman: 14:03

Bana sorsalar dünyanın en boş insanları kimlerdir diye derim ki; “İsviçreli bilim adamları!”


Yıllardır yumurtanın bir tarafını Colgate ile bir tarafını da normal diş macunu ile boyayıp durdular. Dişler yine çürüdü yine çürüdü. Zaten yumurtayı sevmem. Bana ne bir yanı çürümüş diğer yanı çürümemiş. Bu kadar faydasız olabilir mi lan bir insan grubu? Bireysel faydasızlığı anlarım ama grup faydasızlığı da ne demek oluyor? Üzüm sevenler derneği, lan X-files kulübü bile daha faydalı gözümde.


Şu küçük ve basit dünyamın bu kadar sorunu var iken neden gereksiz şeyler araştırılır anlamıyorum.


Sigara böreğidir, yok efendim sarmadır, içli köftedir! Bunun gibi içli yemekleri yapanlar sona geldiğinde ya içi yetiştirmek yada dışarıdaki malzemeyi yetiştirmek için bir strese giriyorlar ya, işte onu incelesin İsviçreli bilim adamları.


Yine dolmaya iç hazırlanırken ki, sarımsak mı soğan mı paradoksunu yaşayan annelerimizin dertleri de bu grupta irdelenebilir.


Balıkçıların küçük balıkları temizlememelerine ne demeli peki? Alt psikoloji yok mu diyorsun burada bana? İnceleyen nerede? Kimse yok tabii, yazmasam söylemesem kimsenin aklına da gelmeyecek.


Bunca yıldır kendi ütümü yaparım, birçok ütü yapan başka insana da tanık oldum. Hatırı sayılır miktarda ütü gördüm ama su damlatmayan bir ütü ben bugüne kadar görmedim arkadaş. Çözüm nerede? Yıllardır bırak çözümü düşünülmemiş bile.


Çuvalla parayı, o bembeyaz önlükleri neden verirler bu adamlara anlamıyorum.
Yıllardır ay sonunda üstelik pazar günü tam yemek pişerken biten tüp, pazara çıkıldığında listeden unutulan o tek ama tekrar pazara gitmeyi gerektiren malzeme, biten televizyon kumandasının yerini dolduracak yedek pilin hiçbir zaman bulunmadığı evler! Bunlar benim değil, İsviçreli bilim adamlarının çözemediği sorunlar.


Hoş dile getirmek yerine çözüm önerisi sunsak burada, yine dinlenmeyeceğiz. Bunu da türk halkının ithal mal merakına yoruyorum. Lakin İstanbul trafiğine kesin çözüm önerim olan zeplin uygulamasını ciddiye almayanlar tam tamına aynı kesimdir.

Ondan sonra "Vay efendim Türkiye'de beyin göçü!".


Trafik diyince aklıma taksiciler geldi. O kısa mesafede, yağmurlu havada kimseyi almayan sonra iş yok diye her bineni dolandırmaya çalışan it sürüsünü düşündüm de, birileri artık açılıştan gelen havadan para yüzünden kısa mesafelerde de kar ediyor oluşlarını bu adamlara anlatmalı. Bir mesleğin %90’ı mal olabilir mi lan?


Haydi öptüm.


A.A.

2 yorum

Pazar, Eylül 5

Ameliyat Vs. Kebap

Gönderen İlmi İle Amil Kişi zaman: 12:47

Ameliyat sonrası hastanede yatılan birkaç gün sonrasında atalarımızın, kebap müessesesine olan engellenemez bir meyili olmuştur her zaman. Gençlik dönemlerinde bu meyilin sebebi anlaşılamamış olmakla birlikte, birçok doktor ile bu konuda tartışmalar yaşanmış birçok hastane görevlisi ile “Girersin giremezsin!” şeklinde ikili muhataplıklar görülmüştür her erkek evladının hayatında. Rahmetli babaannem de ameliyat olup hastanede yattığı dönemlerde sürekli hastaneye gizlice kebap sokmamı ister, o kebap tedarik edilemediği vakit ise büyük bir hayal kırıklığı ile sitemini dile getirirdi. Hoş zamanlar olmazdı tabii bunlar ama ben uzun zaman bu işin mantığını anlayamamış, “Bugün yenmezse yarın yenir bu kebap!” demişimdir. Bu gizli kebap operasyonlarının zamanında hissettirmiş olduğu CIA görevi etkisini ise bambaşka bir inceleme olarak görüyorum.

Olayı basitleştirdiğimi geçtiğimiz Cumartesi itibariyle anlamış bulunuyorum. Şimdi baştan almak gerekiyor sanırım.

Ameliyat ufak da olsa, stresli bir kavram. Yıllardır üzerinde çalıştığım ve şu dönemlerde her bakımdan kusursuzluğa ulaşmış olan bedenime dışarıdan bir müdahale yapılacak olması gerçeği ile sarsılan psikolojimden önce değinilmesi gereken bir konu var ise, o da öyle bir konunun olmamasıdır. Dışarıdan oynamalar düzeltmeler vücuda dair, çok kötü lan! Bunun stresi ameliyat öncesinde “Artık Dünya’ya farklı bir gözle bakacağım!” şeklinde ters mantık ile ortaya çıkıyorken, ameliyat sırasında hiç öyle olmuyor bak. İnan bana böyle bir can sıkıntısı, sıra dışı bir gerginlik oluyor. Garip makineler, sürekli doktorun o anda ne yaptığını merak etmeler falan. Bak basit bir lazer operasyonunda bile böyle oluyor inan bana!

Benim operasyon iki aşamada ve iki farklı mekanda oldu. Birinci aşamada ofisin karşısında Taksim Göz denen yerde oldu. İlk aşama tamamlandıktan sonra araçla bizi Aksaray’a götürdüler ablamda bana eşlik ederken. İşte kebap düşüncesi tam bu sırada aklıma yerleşti. Çünkü benim için bir nevi harikalar diyarı özelliği taşıyan Horhor ile gideceğimiz Avrupa Göz çok yakınlar birbirlerine. Dedim “Abla ameliyattan sonra Horhor yapılsın! Yensin, içilsin!”. O anda karar verilmişti zaten. Ameliyattan sonra o kebap yenilecekti arkadaş.

Olmadı ama. Ameliyat sonrası yaşaran ve hafif batan gözüm bana engel oldu. İşte tam o zaman anladım bu hasta insanın kebap saplantısını. Aslında mevzu kebap değil, tamamen zamanlama olayı. Yani o anda, kişinin canı örnek olarak bamya istesin, ki o durumda canı bamya isteyen kişinin de Allah belasını versin, o bamya yenecek. Yenmez ise işte o zaman dert oluyor! Mesela tam şu anda bu cümleyi yaparken de canım kebap istiyor ama sorun değil inanın! Hafta arası yerim. Ha istesem kalkar gider şimdi de yerim ama üşendim. Ama yiyebilirim! İşte ameliyat olan insan onu o anda yiyemez aslında, sıkıntısı buradan kaynaklı. Çok zor lan!

Bu kadar yemekten bahsetmişken bir mekan önermeden olmaz! Hepimizin sevgilisi, can ciğerimiz, Ikea’mız! Evet yemekleri çok güzel, menüleri de gayet uygun. İsveç köftesini tavsiye ediyorum özellikle. Doyuruyor falan!

“Tamam her şeyi geçtim de nasıl olacak bu işler?” diye soruyorum bazen kendime. Ama sonrasında “Hangi işler?” diye de soruyorum. Acaba düşüneceğim mevzu mu kalmadı? Yoksa artık hiçbirşey düşünmek mi gelmiyor içimden? Hayat ne kadar garip lan!

İlkokul çağındaki çocuğun gözlerinde görünen umut parıltısını hiçbir şeye değişmeyen yapımdır, arada sırada da olsa her şeyi kenara bırakıp etrafı manasızca izleyen gözlerimi borçlu olduğum. Yine aynı yapıdır ki; geçmişin bıraktığı her türlü izi birkaç dakika da olsa kenara bırakabilmemi borçlu olduğum. Bu borcun altında kalkabilirim umarım.

Değişken dinamikler var ya gün içerisinde hepimizin karşısına çıkan, ne boktandır onlar! Ulan insan bir günde kaç farklı ruh haline bürünebilir ki bu dinamiklerin kıçı başı ayrı oynuyor?

Nedense basketbol şampiyonasını hiç takip etmiyorum. Bunu da belirtmek istedim.

Haydi bakalım. Herkese iyi haftalar.

A.A.

0 yorum
Önceki Kayıtlar Ana Sayfa
Kaydol: Kayıtlar (Atom)

Takip Ettiklerim

  • .z.
    Este es mi primer post! :3
    6 yıl önce
  • BETTRA
    8 yıl önce
  • daçe der ki
    Gökdelenin Tepesinden İnsan Manzaraları
    9 yıl önce
  • M.
    Bir gece sabaha karsi
    13 yıl önce
  • BİRBİZEKSİKTİK
    Unwell
    13 yıl önce
  • special n'
    ..
    13 yıl önce
  • r.d
    Toilet Paper
    15 yıl önce
  • direnk | knerid
  • and...

About Me

Fotoğrafım
İlmi İle Amil Kişi
Profilimin tamamını görüntüle

İzleyiciler

Tamam ama niye?

Gereksiz bilgeliğe giden yol burdan geçer!

Blog Archive

  • ▼ 2010 (26)
    • ▼ 09/26 - 10/03 (1)
      • İsviçreli Bilim Adamları
    • ► 09/05 - 09/12 (1)
    • ► 08/22 - 08/29 (1)
    • ► 08/08 - 08/15 (1)
    • ► 07/18 - 07/25 (2)
    • ► 07/11 - 07/18 (1)
    • ► 06/13 - 06/20 (1)
    • ► 05/23 - 05/30 (1)
    • ► 05/02 - 05/09 (1)
    • ► 04/25 - 05/02 (1)
    • ► 03/21 - 03/28 (1)
    • ► 03/14 - 03/21 (2)
    • ► 02/28 - 03/07 (3)
    • ► 02/21 - 02/28 (1)
    • ► 01/31 - 02/07 (1)
    • ► 01/17 - 01/24 (3)
    • ► 01/10 - 01/17 (3)
    • ► 01/03 - 01/10 (1)
  • ► 2009 (57)
    • ► 12/27 - 01/03 (3)
    • ► 12/20 - 12/27 (1)
    • ► 12/13 - 12/20 (4)
    • ► 12/06 - 12/13 (1)
    • ► 11/29 - 12/06 (3)
    • ► 11/22 - 11/29 (4)
    • ► 11/15 - 11/22 (3)
    • ► 11/08 - 11/15 (1)
    • ► 11/01 - 11/08 (5)
    • ► 10/25 - 11/01 (2)
    • ► 10/11 - 10/18 (4)
    • ► 10/04 - 10/11 (5)
    • ► 09/27 - 10/04 (1)
    • ► 09/20 - 09/27 (4)
    • ► 09/06 - 09/13 (1)
    • ► 08/30 - 09/06 (2)
    • ► 08/23 - 08/30 (1)
    • ► 08/16 - 08/23 (2)
    • ► 08/09 - 08/16 (2)
    • ► 07/12 - 07/19 (1)
    • ► 07/05 - 07/12 (1)
    • ► 06/21 - 06/28 (1)
    • ► 06/14 - 06/21 (5)
 

© 2010 My Web Blog
designed by DT Website Templates | Bloggerized by Agus Ramadhani | Zoomtemplate.com